Jeton Tabanlı MBDP'nin Özel Hukuk Boyutları - IMF Raporu, Dijital Türk Lirasının Yol Haritasına Işık Tutabilir Mi?
(Bölüm 2 - Transfer Güvenliği, Bankacılık Entegrasyonu ve DTL İçin Dersler)

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Jeton Tabanlı Merkez Bankası Dijital Para Birimlerinin Özel Hukuk Boyutları raporunu incelediğimiz yazı dizisinin ilk bölümünde, merkez bankası dijital paralarının (MBDP) mülkiyet hukuku altındaki sınıflandırılma zorluğunu ve aracı kurum iflaslarına karşı korunma mekanizmalarının hayati önemine değinmiştik.
Serimizin ikinci ve son bölümünde ise, dijital paraların günlük hayatta ve uluslararası ticarette nasıl işleyeceğine dair pratik hukuki sorunlara odaklanacağım: Transferin kesinliği, ticari bankalarla ilişkisi ve sınır ötesi işlemler. Nihayetinde, bu kapsamlı analizden yola çıkarak Türkiye'nin dijital Türk lirası projesine özel, somut önerilerimi sunmaya çalışacağım. Hazırsanız başlayalım...
Jeton Tabanlı MBDP’nin Transferi: İyi Niyetli Alıcının Korunması

MBDP’nin en temel amaçlarından biri, nakit kadar hızlı ve güvenli dolaşıma sahip olmasıdır. Bunun için, bir transferin ne zaman 'nihai' (geri alınamaz) olduğu hukuken netleşmelidir. Bu kesinliği sağlayan en önemli kural, nakit paranın bir ayrıcalığı olan İyi Niyetli Üçüncü Kişinin Korunması ilkesidir. Merkez bankaları genel olarak jeton tabanlı MBDP’nin nakit gibi çalışmasını istiyor. Bu da demek oluyor ki MBDP’nin de nakit paranın sahip olduğu iyi niyetli alıcının korunması prensibine sahip olması kritik.
Burada iki kurala değinmek gerekiyor. Birincisi geleneksel mülkiyet hukukunun temel kuralı olan Nemo Dat (“Nemo Dat Quod Non Habet” - Kimse sahip olmadığı bir şeyi veremez.”). Bu ilke, özellikle bir malın çalınması veya yetkisiz şekilde el değiştirmesi durumunda, gerçek mal sahibinin mülkiyet hakkını korumayı amaçlar. Taşınır malların devrinde ise bu kuralda bazı istisnalar uygulanır. Özellikle nakit para ve hamiline yazılı kıymetli evraklar (örneğin hamiline çek, tahvil vb.) için, piyasanın güvenliği ve dolaşımın sürekliliği daha önemli görülür. Çünkü eğer nakit para üzerinde “Nemo Dat” kuralı katı şekilde uygulanırsa, herkesin her aldığı parayı “acaba çalıntı mı?” diye sorgulaması gerekir. Bu da ekonomik dolaşımı felce uğratacaktır. Bu yüzden hukuk, nakit parada alıcının “iyi niyetli” olması halinde, paranın mülkiyetini korur. IMF raporu nakit paraya uygulanan bu esnekliğin, MBDP’ye de uygulanması gerektiğini vurguluyor.
"In the case of currency, good faith protection applies, and the acquirer of currency is not expected to investigate the transferor’s legal title to the currency. The law must provide good faith protection to support the wide circulation of token-based CBDC, including in offline transactions. (Para söz konusu olduğunda, iyi niyetli alıcının korunması ilkesi geçerlidir; parayı edinen kişinin, devredenin paranın mülkiyeti üzerindeki hukuki hakkını araştırması beklenmez. Hukuk düzeni, çevrimdışı işlemler de dâhil olmak üzere, jeton tabanlı MBDP'nin yaygın biçimde dolaşımını desteklemek amacıyla bu iyi niyet korumasını sağlamalıdır.)
— IMF Fintech Note, Private Law Aspects of Token-Based Central Bank Digital Currencies, Mart 2025
Basit Örnek: Bir dolandırıcı bir miktar çalıntı dijital Türk lirası ile bir e-ticaret sitesinden alışveriş yapıyor olsun.
- Eğer iyi niyet kuralı yoksa, Dijital Türk lirasının gerçek sahibi, e-ticaret sitesine başvurup 'O para benim çalıntı paramdı, iade etmelisin' diyebilir. Site (satıcı) risk altında kalır.
- İyi niyet kuralı varsa, e-ticaret sitesi, dolandırıcılık olduğunu bilmediği sürece korunur ve paranın mülkiyetini kesin olarak kazanır.
Yine basit bir örnekle devam edelim: Bir kafede dijital liranızla içtiğiniz kahvenin ücretini ödediğinizi varsayalım. Kafe, sizin bu dijital lirayı çalıp çalmadığınızı bilmek zorunda değildir ve ödemeyi kabul ettiğinde o paranın yasal sahibi olmalıdır. Bu hukuki kesinliğin sağlanmadığı durumda, dijital paranın güvenilirliği zedelenir. Bu güvence, özellikle internet bağlantısı olmadan (çevrimdışı) yapılacak DTL işlemleri için hayati önem taşıyacaktır; zira o anda transferin meşruiyetinin anlık olarak teyit edilmesi mümkün olmayacaktır.
Jeton Tabanlı MBDP ve mevduat ilişkisi

Dijital Türk lirasının bankacılık sistemine entegrasyonu, hukuki açıdan en karmaşık alanlardan bir diğeri. IMF raporu, ticari bankaların MBDP'leri iki farklı şekilde tutabileceğini ve bu yasal ayrımın sonuçlarının çok farklı olacağını vurguluyor:
A. Saklama (Custody) İlişkisi: Risksiz Paranın Devamı
Bu senaryoda banka, sizin dijital liranızı sadece teknik bir hizmet sağlayıcı olarak saklar. MBDP, bankanın bilançosunda bir alacak olarak yer almaz, sadece emanettir. Banka iflas etse bile, paranın yasal sahibi sizsiniz ve paranız iflas masasından ayrılır.
B. Mevduat (Deposit) İlişkisi: Risksizliğin Sonu
Bu yöntem aslında mevcut bankacılık sisteminde nakit paranızı bankaya yatırdığınızda olan şey. Parayı yatırarak, merkez bankası üzerindeki risksiz alacağınızı, banka üzerindeki riskli (mevduat sigortası limitleri dahilinde güvenceli) bir alacağa dönüştürürsünüz.
"The starting point should be that, by way of the “deposit,” the CBDC-claim on the central bank ceases to be CBDC for the holder and has been converted into a claim on the commercial bank. In case of insolvency of the latter, the holder will in principle only have a contractual claim in the insolvent estate. (Başlangıç noktası şudur ki, bu 'mevduata dönüştürme' işlemi sebebiyle MBDP alacağı, bunu elinde tutan kişi için MBDP olmaktan çıkar ve ticari banka üzerinde bir alacağa dönüşür. Ticari bankanın iflası durumunda, bu alacağın sahibi prensipte yalnızca iflas masasında yer alan sözleşmeye dayalı bir alacak hakkına sahip olacaktır.)
— IMF Fintech Note, Private Law Aspects of Token-Based Central Bank Digital Currencies, Mart 2025
TCMB ve BDDK, dijital Türk lirasının bir ticari bankaya mevduat olarak kabul edilip edilemeyeceğini ve eğer edilecekse, bunun risksiz statüden feragat anlamına geldiğini açıkça belirtmelidir. Hukuken, bankaların MBDP'yi mevduat olarak kabul etmesi, projenin temel risksizlik ilkesini zedeleme potansiyeli taşır ve kamuoyuna çok dikkatli bir şekilde açıklanmalıdır.
Uluslararası Özel Hukuk: Sınır Ötesi İşlemlerde Güvenlik

Küresel ticarette MDBP’nin yaygın kullanımı için, sınır ötesi bir işlemde hangi ülkenin hukukunun uygulanacağı sorununun çözülmesi gerekir. Hatırlarsanız BIS’in raporunda[2] bu konu ele alınmıştı ve sınır ötesi MBDP ödemelerinde çıkabilecek ihtilaflar için üç geleneksel hukuk kuralı (lex monetae, lex contractus, lex situs) masaya yatırılmıştı. Benzer şekilde IMF raporunda da geleneksel olarak, paranın mülkiyeti ve teminatı gibi konuların parayı ihraç eden ülkenin hukuku (lex monetae) veya varlığın bulunduğu yerin hukuku (lex situs) ile çözüldüğüne değinilmiş. DTL’nin fiziksel bir konumu olmadığı için, 'ihraç eden ülkenin hukuku' (lex monetae) prensibinin benimsenmesin en uygun çözüm olacağı vurgulanmış.
Dolayısıyla bir Türk vatandaşının, dijital Türk lirası ile Almanya'daki bir satıcıdan ürün aldığı ve bir hukuki sorun ortaya çıktığı senaryoda, paranın mülkiyeti konusunda rapora göre Türk Hukukunun uygulanması gerekiyor. Ancak bu kuralların mevzuatla açıkça belirlenmesi, belirsizliklerin ortadan kaldırılması bakımından çok kritik.
"For the issuing country, the contractual or regulatory framework for the CBDC could be very helpful in determining the applicable private international law rules... In many cases, it might hence be beneficial to enact the private international law of token-based CBDC in legislation. (İhraç eden ülke için MBDP’ye yönelik sözleşmesel veya düzenleyici çerçeveler olması, uygulanacak uluslararası özel hukuk kurallarını belirleyebilmek bakımından çok yardımcı olabilir... Birçok senaryoda, jeton tabanlı MBDP'nin uluslararası özel hukukunun mevzuatla düzenlenmesi faydalı olabilir.)
— IMF Fintech Note, Private Law Aspects of Token-Based Central Bank Digital Currencies, Mart 2025
Türkiye'nin, milletlerarası özel hukuk mevzuatına, dijital Türk lirasının mülkiyeti, rehin ve devir işlemlerinde her zaman Türk Hukuku'nun uygulanacağını hükme bağlayan özel bir madde eklemesi, uluslararası yatırımcılar ve ticaret yapanlar için yüksek düzeyde bir hukuki kesinlik ve güven sağlayacaktır.
Dijital Türk Lirası Projesine Yönelik Somut Hukuki Öneriler
IMF raporunun derinlemesine analizi, bize net bir yol haritası sunuyor: Dijital para, eski kanunlarla yönetilemez. Başarı, tutarlı ve özel olarak tasarlanmış bir hukuk çerçevesi oluşturulması gerekiyor. Raporun önerileri ışığında çıkarılabilecek ve Türkiye için de oldukça önemli bulduğum üç dersi paylaşmak isterim:
1. Ders: Mevzuat Fırsatçılığından Kaçınmak (rapordaki ifade şekliyle: avoiding cherry-picking)
Raporda vurgulandığı gibi, farklı hukuki prensipleri karıştırarak tutarsız bir yasal çerçeve oluşturmak, çözümden çok sorun yaratır.
"'Cherry picking' between legal principles may cause an internally inconsistent legal framework that presents more problems than solutions. (Hukuk prensipleri arasında 'seç-beğen-al' yapmak, çözümlerden daha fazla sorun doğuran, tutarsız bir hukuki çerçeveye neden olabilir.)
— IMF Fintech Note, Private Law Aspects of Token-Based Central Bank Digital Currencies, Mart 2025
Dolayısıyla dijital Türk lirasının mülkiyetini, transferini ve iflastan korunmasını ele alan tek bir ve tutarlı yeni bir yasal çerçeveye ihtiyaç var. Ortaya çıkacak bu yasal çerçeve, hem TCMB’ye “risksiz” statüsünü sürdürmesi için tam yetki vermeli; hem de Medeni Hukuk, Ticaret Hukuku ile İcra ve İflas Hukuku arasındaki tüm etkileşim noktalarını uyum içinde çözmelidir.
2. Ders: Aracı Kurum İflasına Karşı Kalkan Oluşturmak
“Risksizlik” ilkesinin temel taşı, aracı iflasından korunmadır. Bu ilkeyi koruyabilmek için Kanun, aracı kurumlar ile dijital Türk lirası sahipleri arasındaki ilişkinin sadece saklama (custody) ilişkisi olduğunu kesin olarak tanımlamalıdır.
İcra ve İflas Kanunu'na özel bir madde eklenerek:
- Dijital Türk lirasının (aracılar tarafından toplu hesapta tutulsa bile) aracı kurumun mülkiyetine ait olmadığı, sadece emanet olarak tutulduğu (saklama),
- Aracı kurumun iflası durumunda bu varlıkların iflas masasına dâhil edilemeyeceği ve öncelikli olarak sahiplerine iade edileceği açıkça hükme bağlanmalıdır.
3. Ders: Tüketiciyi Bilgilendirmek
MBDP, banka mevduatına dönüştüğünde riskli hale gelir. Bu bilgi vatandaşa şeffaflıkla sunulmalıdır. TCMB ve BDDK, ticari bankaların dijital Türk lirasını mevduat olarak kabul etme mekanizmalarını hukuken kesinleştirmelidir. Bu durumda tüketici;
- Dijital Türk lirasının risksiz TCMB alacağı statüsünden feragat ettiğini,
- Yatırılan tutarın mevduat sigortası limitlerine tabi olduğunu kabul etmelidir.
Ayrıca bu işlemi yapmadan önce müşterinin banka tarafından açık rıza ve bilgilendirme metni ile uyarılması zorunluluğu getirmelidir.
Bir yazı serimizin daha sonuna geldik. Dijital Türk lirası, Türkiye'nin finansal geleceği için sadece teknolojik bir adım değil, güven ve hukuki kesinlik üzerine kurulu bir vizyon projesidir. IMF'nin raporu, bu vizyonun gerçekleşmesi için gereken sağlam yasal temelleri gözler önüne seriyor. Bu yazı serisinde, IMF perspektifinden MBDP için paylaşılan yasal temelleri özetlemeye ve dijital Türk lirası özelinde kendi düşüncelerimi paylaşama çalıştım. Ülkemizin dijital parasının küresel finans sahnesinde güçlü ve risksiz bir aktör olarak yer almasında en ufak katkım olabilirse bundan derin memnuniyet duyarım. 🇹🇷 Bir sonraki blog yazısında görüşmek üzere!
Sağlıcakla kalın...
Referanslar:
[1] Private Law Aspects of Token-Based Central Bank Digital Currencies, IMF, 2025 (https://www.imf.org/en/Publications/fintech-notes/Issues/2025/03/14/Private-Law-Aspects-of-Token-Based-Central-Bank-Digital-Currencies-565165)
[2] Legal aspects of retail CBDCs, BIS, 2024 (https://www.bis.org/publ/othp88_legal.pdf)